Doğru Sorularla Başlayın - J.Krishnamurti


ZİHNİNİZİ TETİKLEYİN
Akıl ve zeka belirlenen hedef doğrultusunda kullanılmadığı zaman harcanmış bir cevher hükmünde olur. Hedefsiz olarak yaşayan kişiler, suya atılmış bir saman çöpü gibidir. Oradan oraya çarpa çarpa giderler. Gideceği yer ve zaman belirsizdir. Yaşamı sadece ve sadece “anda” yaşamak, o an için güzeldir. “Anı” yaşarken de geleceği planlamak yaşam kalitemizi artıracak en önemli ayrıntılardan biridir. Misyonunun varlığını vizyona taşırken akıllı ve mantıklı çizgiler oluşturulmalıdır. Yaşamın içinizde ve dışınızda anlamlı hale gelebilmesi için hedefler belirlemeniz gerekir.
Hedefi oluştururken uygulanması gereken formül çok önemlidir:
Düşünce- Karar- Bilgi- Eylem- Sonuç
Düşünceleri tetiklemek gerekir. Bunun için kişinin kendisine sorması gereken sorular şunlardır:
-Ben kimim?
-Şu anda yaşadığım ortam nasıl?

-Bu ortamı daha kaliteli nasıl yaşarım?
-Ben ne yapabilirim?
-Ben ne olmak istiyorum?
-Başarmak için neler yapmalıyım?
-Yapabileceğime ve başarabileceğime inanıyor muyum?
-Her şeye rağmen adımlayabilir miyim?
-Özgüvenim bu konuda nasıl?
-Hayallerimde olmak istediğim yerde, kendimi görebiliyor muyum?
Hedefin içine girerek adımlamak ve ısrarcı olmak önemlidir. Düşüncelerin pozitif olması, motivasyonun arttırılması hedefe doğru ilerlemede son derece önemli etkenlerdir. Dışarıdan gelebilecek olumsuz düşünceleri, korku ve endişeleri uzak tutarak beynimize yerleştirmeden ana hedefe kilitlenmelisiniz. Olumsuz düşüncelere takılıp kalırsanız, kendi kendinizi sabote etmiş olursunuz ya da yolunuza bir duvar örmüş olursunuz.
Arzuladığınız hedefleri başarabilmek için, pil anlığı programlı bir sistemle harekete geçirip, doğru adımlarla basamakları çıkmak gerekir. Bunları olumlu düşünce sistemiyle uygulayan kişi, zihinsel gücünün cevherini akıllıca ve zekice kullanmış demektir.
En büyük başarı “yaşamı başarma sanatıdır.” Başarıya ulaşmak gerçekten akıl ve emek ister. Sonunda alacağımız ödül, sınırsız ve paha biçilmez bir ödüldür. Bu kazanç her şeyden önce içsel huzurdur.
Antalya ili, Kemer ilçesi, Tekirova Beldesinde tanıştığımız bir beye sormuştum; -içinde bulunduğumuz imkanları kastederek- “Bu güzelliği nasıl başardınız?” diye. Şöyle cevap verdi:
- Çok küçükken çobanlık yapıyordum. Kuzuları da keçileri de bu tepenin etrafında otlatıyordum. 9 veya 10 yaşlarımda çimenlerin üstüne yatar her gün dağın zirvesi olan Tahtalı Tepesi’ne bakar ve hayal ederdim. Bir gün Tahtalı Tepesi’ne çıkacağım derdim. Bazen çıkmak için denerdim ama sadece bir kaç yüz metre yürüyebildim. Bu benim yıllar yılı hayalimdi. Şimdi ise görüyorsunuz buradayız.
Evet inanılmaz değil mi? Çocukluğundaki hayallerini gerçekleştirmişti. Gerçekten hedefini eyleme geçirmek istemiş ve yıllar sonra büyük bir iş adamı olmuştu, fakat bir eksik vardı. Tahtalı Tepesi’ne çıkmalıydı. Büyük mücadeleler sonunda helikopterlerle malzemeleri çıkarıp teleferiği kurmayı başarmıştı. Kendi ifadesi ile dünyanda ikinci olarak yüksek tepeye teleferiği yerleştirip turistik bir çalışma yapmaya başlamıştı. Bunları anlatırken Tahtalı Tepesi’nde birlikte bir işletmede yemek yiyorduk. Gözleri ışık ışıktı.
Hedefine ulaşmış olmanın ve başarmanın yaşattığı heyecanı bizlere de yaşatıyordu. İstediği olmuştu. İsterseniz siz de hedeflerinize ulaşabilirsiniz.
J. Krishnamurti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder